AB varlık kaydı ve nakit kısıtlamaları
Brüksel’de pek çok insanın bilmediği bir şeyler gelişiyor. Parlamento ve Komisyon, Avrupa vatandaşlarının tüm varlıklarını izlemeye ve varlık akışına karşı önlem almaya karar verdi. Tüm bunları kaydetmek için yakın zamanda AMLA (Kara Para Aklamayı Önleme Kurumu) oluşturuldu. Ve kendimize bunun gerçekten kara para aklamayla mücadeleyle mi ilgili olduğunu, yoksa daha çok finansal özgürlüğümüzle mücadeleyle mi ilgili olduğunu sormalıyız. Neye hazırlanmalıyız ve hangi kriz yatırımları varlıklarımızı güvence altına alabilir?
Planlanan AB varlık kaydı, öncelikle AB çapında merkezi intifa hakkı kaydı artı ilgili merkezi hesap ve kiralık kasa kayıtlarının yanı sıra ulusal emlak kayıtlarına merkezi erişimle ilgilidir. Bu kapsamlı izleme şu soruyu gündeme getiriyor: AB çapında bir servet vergisine mi, yoksa yük eşitlemeye mi gidiyoruz? Finansal özgürlüğümüze yapılan müdahale somut adımlar atmaya devam ediyor.
AMLA’nın genel merkezinin Frankfurt am Main’de olacağı 2023 yılında resmen açıklandı. 2025’in ortasından itibaren çalışmaya başlaması ve 400’den fazla çalışandan oluşan bir ekibe liderlik etmesi planlanıyor.
Bu otorite neyi kaydetmeli?
- Lüks mallar: Tüm lüks otomobil, yat ve sanat eserleri satın alımları kayıt altına alınmalıdır. Lüks perakendeciler, alıcılarının kimliklerini kayıt altına almalı ve talep üzerine ibraz etmelidir.
- İştirakler ve ekonomik haklar: Tüm iştirakler ve ilgili ekonomik haklar açıklanmalıdır.
- Banka hesapları ve dolaplar: Tüm hesaplar ve dolaplar kaydedilmelidir.
- Gayrimenkul: Tüm gayrimenkul mülkiyeti açıklanmalıdır.
- Taşıt tescili: Taşıtlar da tescil şartlarına tabidir.
- Finansal Veriler: Buna tüm hesap bilgileri, ipotekler, menkul kıymetler ve elektronik ödemeler dahildir.
- Kişisel veriler: Vatandaşlık, nüfus kaydı, sosyal güvenlik verileri, mali veriler, vergi verileri ve gümrük bilgileri kayıt altına alınmaktadır.
Ayrıca nakit işlemlerinin belirli bir tutarın üzerinde sınırlandırılması da öneriliyor. Bu tedbirin amacı, kara para aklamayı daha da zorlaştırmaya yardımcı olmaktır.
Ancak planlanan tedbirlerin AB hukuku, ulusal anayasalar ve temel bireysel özgürlüklerle uyumluluğu konusunda endişeler ortaya çıktı. Özellikle önerilen AB otoritesinin geniş yetkileri ve nakit kullanımına ilişkin kısıtlamalar eleştirel bir şekilde inceleniyor. Bu tedbirlerin ekonomik ve bireysel özgürlüklerin daha da kısıtlanmasına yol açabileceğinden korkuluyor ve verilen yetkilerin kötüye kullanılmasına ilişkin endişeler var. Bu endişeleri gidermek için lobi faaliyetlerinin arttırılması ve daha geniş kamusal tartışmalara ihtiyaç vardır.
Bu tartışmanın nasıl devam edeceği ve sonuçta hangi önlemlerin uygulanacağı henüz bilinmiyor. Gerçek şu ki: Varlık koruması, yasadaki geri dönüşü olmayan değişikliklerin kendi finansal özgürlüğünüz üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olmasından önce bir ihtiyati tedbir olarak gerçekleştirilmelidir. Kriz yatırımları, özellikle kanundaki kısıtlayıcı değişikliklerle “değersiz” hale getirilemeyecek maddi varlıklardır ve öyle kalacaktır. Alternatif maddi varlıkların başında ise yakut, safir ve zümrüt gibi nadir yatırım rengindeki değerli taşlar geliyor. Bu renkli değerli taşlar, onlarca yıl boyunca sürekli artan ve nesiller boyu zenginliği güvence altına alabilen tutarlı değerleri nedeniyle yatırım amaçlı renkli değerli taşlar olarak anılır. German Gemstone House’daki bağlantılarınız size şu anda mevcut olan en iyi yatırım seçenekleri konusunda tavsiyelerde bulunmaktan mutluluk duyacaktır.
